-
1 alt geçit
озвонч. -diпутепрово́д -
2 alt geçit
подземный переход, путепроводİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > alt geçit
-
3 geçit
(-di)1) прохо́д; прое́зд, перехо́д; перепра́ва (на реке), ме́сто перепра́вы, брод; про́сека (в лесу)geçit açmak — прокла́дывать (проде́лывать) прохо́д
geçit başka yerden! — обхо́д!, объе́зд! (дорожный знак)
geçit mahalli — ме́сто перепра́вы
geçit muharebesi — бой за перепра́ву
geçit vermez — непроходи́мый
geçit vermez hale gelmek — стать непроходи́мым
geçit yapmak — а) осуществля́ть перепра́ву, переправля́ться; б) обору́довать ме́сто перепра́вы, сооружа́ть перепра́ву
geçit yeri — перехо́д; перепра́ва; брод; ме́сто перехо́да (перепра́вы)
alt geçit — подзе́мный перехо́д
alttan geçit — пролёт виаду́ка
cebrî geçit — воен. форси́рование
ihraç geçiti — деса́нтная перепра́ва
kayık geçiti — ло́дочная перепра́ва
piyade geçiti — пе́ший брод
süvari geçiti — ко́нный брод
tombaz geçiti — понто́нная перепра́ва
yaya geçiti — пешехо́дный перехо́д (на улице)
yeraltı geçiti — подзе́мный [пере]хо́д
2) го́рный прохо́д, перева́лdağ geçiti — го́рный прохо́д (перева́л)
3) дефили́рование, прохожде́ние в строю́ [торже́ственным ма́ршем] ми́мо чего; пара́дgeçit alayı — пара́д, проце́ссия
geçit töreni — пара́д; демонстра́ция
hava geçiti — возду́шный пара́д
4) отве́рстие, пробо́ина, проло́м (в плотине, изгороди и т. п.)◊
geçit havuzu — шлюз◊
geçit maniası — шлагба́ум◊
geçit vermek — име́ть брод (о реке и т. п.); име́ть ме́сто прохо́да -
4 geçit
проход, проезд, переправа, переход, переезд, галерея- bariyersiz demiryolu geçidi
- dağ geçidi
- demiryolu geçidi
- hemzemin geçit
- kontrollu yaya geçidi
- örtülü geçit
- tekne geçidi
- üst geçit
- üstü örtülü geçit
- yaya geçidi
- yeraltı geçidiİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > geçit
См. также в других словарях:
alt geçit — is., di Trafik akışını kesmemek için bir yolun altından geçirilen yol … Çağatay Osmanlı Sözlük
geçit — is., di 1) Geçmeye yarayan yer, geçecek yer Başka türlü düşünmek, köprüyü bırakıp çayda geçit aramaya benzer. T. Buğra 2) coğ. İki dağ arasında dar ve uzun yol Birleşik Sözler geçit hakkı geçit resmi geçit töreni alt geçit hemzemin g … Çağatay Osmanlı Sözlük
alt — is. 1) Bir şeyin yere bakan yanı, zir, üst karşıtı Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor. Z. O. Saba 2) Bir nesnenin tabanı Ayağındaki altları nalçalı koca bahçıvan kunduraları ile ona yetişmesi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
battıçıktı — is., hlk. 1) Kısa alt geçit 2) Su kanallarında suyun engeli geçmesi için yapılan düzenek … Çağatay Osmanlı Sözlük
üst — is. 1) Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı, fevk, alt karşıtı Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor. H. E. Adıvar 2) Bir şeyin görülen yanı, yüzü Bu sefer taşın üstünden… … Çağatay Osmanlı Sözlük